İlke ve Eylem Çerçevesi Olarak Sürdürülebilirlik Atölyesi Düzenlendi
22.11.2024
Kültür ve Sosyal Bilimler Fakültesi tarafından düzenlenen “Nachhaltigkeit als Prinzip und Handlungsrahmen” (İlke ve Eylem Çerçevesi Olarak Sürdürülebilirlik) başlıklı atölyede, sürdürülebilirlik kavramının iş dünyasında temel bir ilke ve uygulanabilir bir eylem çerçevesi olarak benimsenmesi ele alındı.
Atölye kapsamında, kaynak kullanımının sınırları, karbon emisyonlarının azaltılması için atılabilecek somut adımlar ve sürdürülebilirlik ile çeşitlilik arasındaki bağlantılar ayrıntılı şekilde tartışıldı. Ayrıca, sürdürülebilirlik kavramının ekolojik, ekonomik ve toplumsal boyutlarda dengeli bir şekilde hayata geçirilmesine yönelik yaklaşımlar sunuldu. Sürdürülebilirliğin tarihsel gelişimi ele alınırken, toplumların bilgi seviyesinin geleceğin şekillendirilmesindeki kritik rolü de vurgulandı.
PD Dr. Guido Wolf’un pratik odaklı sunumu, iş dünyasında sürdürülebilirlik stratejilerinin etkili bir biçimde nasıl entegre edilebileceğine ilişkin somut öneriler sundu. Görsel materyaller ve interaktif soru-cevap oturumlarıyla zenginleştirilen etkinlik, katılımcılara sürdürülebilirliği bir risk unsuru yerine stratejik bir fırsat olarak değerlendirme konusunda yeni bir bakış açısı kazandırdı.
Atölye kapsamında, kaynak kullanımının sınırları, karbon emisyonlarının azaltılması için atılabilecek somut adımlar ve sürdürülebilirlik ile çeşitlilik arasındaki bağlantılar ayrıntılı şekilde tartışıldı. Ayrıca, sürdürülebilirlik kavramının ekolojik, ekonomik ve toplumsal boyutlarda dengeli bir şekilde hayata geçirilmesine yönelik yaklaşımlar sunuldu. Sürdürülebilirliğin tarihsel gelişimi ele alınırken, toplumların bilgi seviyesinin geleceğin şekillendirilmesindeki kritik rolü de vurgulandı.
PD Dr. Guido Wolf’un pratik odaklı sunumu, iş dünyasında sürdürülebilirlik stratejilerinin etkili bir biçimde nasıl entegre edilebileceğine ilişkin somut öneriler sundu. Görsel materyaller ve interaktif soru-cevap oturumlarıyla zenginleştirilen etkinlik, katılımcılara sürdürülebilirliği bir risk unsuru yerine stratejik bir fırsat olarak değerlendirme konusunda yeni bir bakış açısı kazandırdı.